Üriner İnkontinans Nedir?

İdrar kaçırma olarak bilinen tıbbi adıyla üriner inkontinans istemsiz bir şekilde idrarın kontrol edilememesidir. Türkiye’de birçok kadın ve erkek üriner inkontinanstan etkilenmektedir; ancak tam sayıları bilinmemektedir. Bunun ana nedeni,  çoğu kişinin bu konuyu başkalarıyla paylaşmaktan çekinmesi, utanması veya tedavi edilemez bir sorun olduğunu düşünmesidir. Bu yüzden birçok kişi bu problemi sessizce yaşamaktadır.

İdrar kaçırma sadece fiziksel bir rahatsızlık değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik boyutları da olan bir sorundur. Bu durumdan muzdarip olan birçok kişi, günlük aktivitelerini sınırlama eğilimindedir, çünkü sürekli olarak tuvaletin yakınında olma ihtiyacı hissederler.  Bu, bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.

Bazıları idrar kaçırmanın sadece yaşlanmanın bir sonucu olduğunu düşünebilir, ancak bu doğru değildir. Üriner inkontinans yönetilebilir ve çoğu durumda tedavi edilebilir. Eğer bu konuda sorun yaşıyorsanız, bilgi edinmek ve doktorunuzla bu durumu konuşmak ilk adım olmalıdır. 

Üriner İnkontinans Sebepleri

Üriner inkontinans, yani istemsiz idrar kaçırma; birçok faktörün bir araya gelmesiyle meydana gelebilir. Bu durumun en yaygın sebepleri arasında zayıf pelvik taban kasları, doğum, yaşlanma ve bazı cerrahi müdahalelerin yanı sıra aşırı aktif mesane, prostat sorunları ve nörolojik rahatsızlıklar bulunmaktadır. İdrar yolu enfeksiyonları, menopozun getirdiği hormonal değişiklikler, bazı ilaçların yan etkileri, mesanedeki taşma sorunları ve obezite de idrar kaçırma probleminin arkasında olabilecek diğer faktörlerdendir. Bu sebeplerin her biri, mesane ve idrar yollarının normal işleyişini bozarak inkontinansa yol açabilir.

Üriner İnkontinans Kimlerde Görülür?

Üriner inkontinans, farklı yaş gruplarından ve cinsiyetlerden kişilerde görülebilir, ancak bazı gruplarda daha yaygın olabilir. Bu nedenle, idrar kaçırma şikayeti olan kişilerin bir sağlık uzmanına danışması önemlidir. 

  • Yaşlı Bireylerde: Yaşlılarda inkontinans, yaşla birlikte artan bir problem olabilir. Yaşlandıkça, mesanenin idrarı tutma kapasitesi azalabilir ve idrar yapma sıklığı artabilir.
  • Kadınlarda İnkontinans: Kadınlarda inkontinans, hamilelik, doğum, menopoz ve üreme sisteminin anatomik yapısı, kadınları üriner inkontinans için daha yüksek risk altında kılar.
  • Hamilelik ve Doğum Yapan Kadınlar: Gebelik sırasında ve doğumdan sonra pelvik taban kasları zayıflayabilir. Doğum sırasında yaşanan travma da kadınlarda inkontinansa yol açabilir.
  • Prostat Problemleri Olan Erkekler: Prostatın büyümesi (benign prostat hiperplazisi) veya prostat ameliyatı geçirmiş erkeklerde üriner inkontinans riski artabilir.
  • Obezite: Fazla kilo, mesane üzerine ekstra baskı yapabilir ve bu da özellikle stres inkontinansı riskini artırabilir.
  • Nörolojik Hastalıklar: Parkinson hastalığı, multiple skleroz, felç veya spinal kord yaralanmaları gibi nörolojik rahatsızlıklar idrar kontrol mekanizmasını etkileyebilir.
  • Ameliyat Geçirenler: Pelvik bölgedeki cerrahi müdahaleler veya pelvik organ prolapsusu ameliyatı üriner inkontinans riskini artırabilir.
  • İlaç Kullananlar: Tansiyon, antidepresan, sedatif, diüretik gibi bazı ilaçların yan etkisi olarak inkontinans görülebilir.
  • İdrar Yolu Enfeksiyonları Geçirenler: İdrar yolu enfeksiyonları geçiren bireylerde geçici olarak inkontinans görülebilir.

Üriner İnkontinans Tipleri

Üriner inkontinansın birkaç tipi vardır ve Üriner inkontinans tipleri birçok sebepten ve semptomlardan dolayıda kişilerde gözükür. 

  • Stres İnkontinansı: Öksürme, hapşırma, gülmek, ağırlık kaldırma veya egzersiz gibi fiziksel aktiviteler sırasında idrarın istemsiz bir şekilde sızmasına neden olan türdür. Bu durum genellikle pelvik taban kaslarının zayıflaması ile ilişkilidir.
  • Urgency (Sıkışma tipi)  İnkontinansı: Bu durumda kişi, ani bir idrar yapma ihtiyacı hisseder ve idrarını tutamaz. Bu tip genellikle idrar torbasının aşırı aktif olmasıyla ilişkilidir.
  • Taşma İnkontinansı: İdrar torbası tam olarak boşalmaz ve aşırı dolar, bu da küçük miktarlarda sürekli idrar sızmasına neden olabilir.
  • Fonksiyonel İnkontinans: Fiziksel veya zihinsel bir engel nedeniyle tuvalete zamanında ulaşamama sonucu idrar kaçırma durumudur.
  • Karışık İnkontinans: Genellikle stres ve urgency inkontinansının bir kombinasyonudur.

Üriner İnkontinans Nasıl Teşhis Edilir

Üriner inkontinansın teşhisi, genellikle bir dizi değerlendirme ve testle gerçekleştirilir. İlk adımda, doktor hastanın tıbbi geçmişini detaylı olarak inceleyerek şikayetleri, yaşadığı semptomları ve günlük sıvı alımını öğrenir. Bazen hastadan, idrarını ne sıklıkta yaptığı ve ne zaman idrar kaçırdığı gibi bilgileri bir günlükte takip etmesi istenebilir. Fizik muayene sırasında pelvik taban kaslarının durumu, mesane ve erkeklerde prostat değerlendirilir. İdrar kaçırma anının tespit edilmesi için stres testleri yapılırken, ultrasonografi ile mesanenin tam olarak boşalıp boşalmadığı kontrol edilir. Ürodinamik testler, mesanenin dolduğu ve boşaldığı süreci ölçerken; sistoskopi ile mesane içi direk olarak incelenir. Ayrıca, idrar yolu enfeksiyonlarını veya diğer anormallikleri belirlemek için idrar testleri de sıkça kullanılır. Tüm bu değerlendirmeler ve testler, üriner inkontinansın türünü, sebebini ve şiddetini belirlemek için kritik öneme sahiptir.

Üriner İnkontinans Risk Faktörleri 

İlk olarak yaş, inkontinans gelişiminde önemli bir rol oynar; çünkü yaşlandıkça vücuttaki bazı fonksiyonlar zayıflayabilir. Özellikle kadınlar, gebelik, doğum ve menopoz gibi durumlar nedeniyle bu probleme daha yatkındır. Ayrıca erkeklerde prostat problemleri, özellikle de prostat cerrahisi geçirenlerde inkontinans riskini artırabilir. Vücut ağırlığı da üriner inkontinans üzerinde etkilidir; obezite mesaneye ekstra baskı yaparak inkontinans riskini yükseltebilir. Sinir sistemi bozuklukları olanlar, örneğin Parkinson veya multiple skleroz hastaları, üriner sistemin düzgün çalışmasını engelleyen nörolojik sorunlar nedeniyle bu duruma daha yatkın olabilirler. Diğer risk faktörleri arasında üriner enfeksiyonlar, kronik kabızlık, sigara içme, aşırı kafein ve alkol tüketimi ile bazı ilaçların yan etkileri sayılabilir. 

Üriner İnkontinans Ve Cilt Problemleri 

İstem dışı idrar kaçırma durumu olan üriner inkontinans sonucu cilde sürekli temas eden idrar sonucunda bazı cilt sorunları ortaya çıkmaktadır.  İşte üriner inkontinansın cilde açtığı potansiyel problemler şunlardır:

  • Dermatit: İdrarın sürekli ciltle teması, cildin iltihaplanmasına ve kızarmasına neden olabilir. Bu durum genellikle kızarık, ağrılı ve tahriş olmuş bir cilt olarak ortaya çıkar.
  • Fungal Enfeksiyonlar: İdrarın ciltle sürekli teması, nemli bir ortam oluşturur. Bu, maya ve mantarlar için ideal bir büyüme ortamıdır, bu da ciltte fungal enfeksiyon riskini artırabilir.
  • Bakteriyel Enfeksiyonlar: Tahriş olmuş ve zarar görmüş cilt, bakteriyel enfeksiyonlar için daha savunmasız hale gelir.
  • Kuruluk ve Pullanma: Sürekli nemli kalan cilt, kuruyabilir ve pullanmaya başlayabilir.
  • Cilt Ülserleri: Uzun süreli nem ve tahriş, ciltte basınç ülserleri veya yatak yaralarının oluşmasına neden olabilir, özellikle hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerde.
  • Koku: Sürekli idrarla ıslanan cilt, hoş olmayan bir koku yayabilir.
  • Hassasiyet: Tahriş olmuş cilt, dokunmaya karşı daha hassas hale gelebilir, bu da ağrıya veya rahatsızlığa neden olabilir.